6 Eylül 2013 Cuma

Meydanlardan Hürriyet Çıkar Mı ? - 1.Bölüm | Kürşat E. Gürel

Düşünelim,hür doğduğumuzu sandığımız Anadolu'nun aslında esir bireyleri olduğumuzu anladığımızda zihinlerimizde yaşadığımız depremlerden başka dedelerimiz dediğimiz laf ettirmeyip,hatıralarına toz kondurmadığımız onların bıraktığı mirası topyekün bir millet olarak ne hale getirmişiz. Yahut nasıl bir siyasi  oyun yahut iktisadi yahut kültürel adına ne denilirse denilsin muhteşem bir yurt mirasını bizler sadece ve sadece 100 yılda tarumar hale getirmiş,dedelerimizin öldüğü bu toprakları korumak adına onlar gibi ölmeye devam ettiğimiz halde bu yurdu muhteşem bir izbe halinde görmek isteyen gayretkeşlere hizmet eder olmuşuz ..

Nasıl ?

Neden ve nasıl yahut hangi desiseler ile kendimizden kopmuş,rüzgarlarda savrulan hazan yaprakları misali özü kaybetmiş,ayrılık yangınında her birimiz türlü şekilde kavrulmuşuz..

Oturmalı ve düşünmeli ve bizzat kendisinden başlayacak ''NEDEN ve NASIL'' sorgusunun dehşetli zaman dilimlerinin muhasebesine kendimizi ortak etmeliyiz,düşünen yiğitlerin gelecek diye tutuşan mücadele erlerinin. Düşünmek ne kadar çetrefilli bir eylem gibi görünüyor olsa bile asla ve asla bir amaç için dahi olsa boş meydanda elli kişilik bir slogancı grubun yaptığından zor değildir .

Bağırmak,haykırmak yahut bireyin yahut kendi ruhlarımızın çığlığını bastırmak istercesine bedenin bağırmasına müsaade etmek ve bunun bir davada adamlık olduğu izlenimini vererek kendi hülyalarımızı meydanlara esir bırakmak. Evet meydanlarda esir bırakmak. Neden ?

Meydana inen,herhangi bir sebep uğruna bağıran kitlesel gösteri şuurunu az dahi olsa yakalamış bireylerin tek vücut olabilme şuurunda dahi buluşamamış halleri,meydana inen kitlelerin düşmana ağızları ile gülme fırsatından ziyade başka organlarından çıkaracakları kahkaların sebebi olmaktan başka bir işe yaramuyor..

Kimdir bu kitle ? Evet bu kitle Türk'ün son hür kalesi naraları atılan Anadolu'nun bir avuç azınlık durumundaki TÜRK MİLLİYETÇİLERİNDEN başkası değildir. Zira memleketin haline başka kim çare arar kim birşeyler yapalım kavgasını verir. Lakin,amacın sadece meydana inerek belki binlerce kişinin olduğu meydanlarda TÜRK IRKI SAĞOLSUN demekten ziyade,ilk önce kendi Türklüğünü sonra ailen sonra mahallen olarak yayılan halka halka genişleyen bir sistematik ''tebliğ'' durumu yoksa ne çıkar bağırmaktan sesinin kısılmasından,kuruş kuruş biriktirilen paralar ile yaptırılan bayraklardan ?

Evet,buraya kadar okudukları ile diş bileme gayretinde olan kitlesel eylemlerin dahi içerisinde TÜRK MİLLİYETÇİLERİNE nifak sokan,türlü gayretkeşlikleri ile bağırarak uyutmaya çalışan kitleleri çok farlı psikolojik harp içine sokan bu piçler muhakkak tesbit edilmelidir.

Düşünelim ! Bir şehit mitingi sonrası toplanan 100 kişilik bir gruptan acaba hakkıyla tabutun arkasında kaç tanesi cenaze namazını kılabilecek ilimde ?


0 yorum:

Yorum Gönder

Acun'da huzur için ne gereklidir ?