14 Ağustos 2013 Çarşamba

HÜLYALAR KADAR GÜZELDİR : ASYA

Sözleri ağrıyor insanın bazende işte,hecelerine intikam dolunca .. Yahut kapitalizm çölünde petrole bulanmış bin heyecan ile açmış gülleri solunca. Abdestsiz ellerde mundar olmuş azatlığın adağı.. Hani gençliğimizin düşleri vardır her sene mezara yaklaştıkça kaybolur heyecanları çoğu zaman.. İman tazelemek hükmünde ateşler yakarsın bir şaman edasıyla kötülükleri uzaklaştırmak mücadelesinde aslında en kötülerin dost dediklerin olduğunu görürsün ve her kıvılcımda belki milyon kez ölürsün. Sözleri ağrır,gözleri kör olmuşların,karanlığa hasret popülerizmin güneşinin şavkıyla kör olmuşlara rağmen yaşamak istedikçe sessiz sessiz.


Kitaplara dalarsın,sayfalarına notlar alırsın bazen birlik bazen vahdet bazen yekpare kelimeleri ile dilimize Tanrı'nın süsü Türkçemiz ile . Sokaklara atarsın kendini gecenin bilmem kaçı diye başlayan şarkıların besteleri gibidir aslında hayat. Güftesi galizane küfürlerin olur çoğu zaman ne güzelde yankısı gelir hakaretin şerefini satılığa çıkarmış insanlık kaftanındaki bilmem kaç büyük yakuta rağmen hayvanlık hükmünde yaşayanlara .. Orhunu hayal edersin,aslında ne kadar benzer bizim Kızıl akan ırmağa anadoluda dersin aslında su işte lakin çağlaması bir başkadır bilirsin,hiç görmeden hayal edersin bozkırı,atları ve işte kara ozan elinde binbir hülyalı düş gördüren minnacık sazı. Çağlarda Orhun,ağlarda Kızılırmak duymaz sesini şu senden olanlar zira sen kimsin bir buna karar vermeli aslında,sen ?








0 yorum:

Yorum Gönder

Acun'da huzur için ne gereklidir ?